Değişim deneyiminizi 1’den 10’a kadar bir puanla değerlendirir misiniz?
86/100
Hangi tür değişim programına katıldınız? (SCOPE/SCORE)
SCOPE
Hangi ülkede değişim yaptınız?
Portekiz
Sizinle iletişim kurabileceğimiz e-posta adresinizi paylaşır mısınız?
bsayinalp@gmail.com
Hangi ayda değişime katıldınız?
Temmuz
Hangi yılda değişime katıldınız?
2013
Stajınızı hangi üniversitede gerçekleştirdiniz?
Universidade de Lisboa
Staj yaptığınız bölümün adı nedir?
Genel Cerrahi
Karar ve Hazırlık Aşaması
8/10
Portekiz’e gitmeye karar vermek benim için çok da zor olmadı. Avrupa ülkeleri tercihlerimde ilk sıraları oluşturuyordu, Portekiz de ilk beş ülke arasındaydı. Kazandığımı öğrendiğimde oldukça mutlu oldum, neresi olduğu benim için çok da fark etmiyordu aslında. Gerekli belgeleri topladım, şehir seçimi konusunda okulumuzdan daha önce Portekiz’e gitmiş kişilere danıştım. Aslında Temmuz ayı için Lizbon seçeneği yoktu, yalnızca Ağustos’ta kontenjan gözüküyordu. Ama ben yine de şansımı zorladım, çünkü konuştuğum kişilerin çoğu Lizbon’a gitmişlerdi ve hepsi de çok memnun kalmışlardı. İkinci tercihime yazdım Lizbon’u. Staja iki ay civarı bir süre kaldığında cevap geldi, tabii Lizbon olduğunu öğrenince daha da sevindim, onay formunu gönderdim ve dönem 2 finalinden iki gün sonra kendimi Lizbon’da buldum.
Stajınızı akademik açıdan değerlendirir misiniz?
7/10
Klinikle ilgili henüz fazla bir tecrübem olmadığı ve Portekizce de bilmediğim için esas ilgilendiğim dahiliye ile ilgili bir branşı bilerek tercih etmedim. Dönem 2’de gördüğüm anatomi bilgilerinin anlamamı kolaylaştıracağını ve belki de cerrahi pratik yapma imkanı bulacağımı düşündüğüm için genel cerrahi bölümünü seçtim. Bu konuda çok da yanılmadığımı gördüm, çok sayıda ameliyata girdim ve anlamakta çok da sıkıntı çekmedim. Ancak Portekiz’e gidecek arkadaşlara tavsiyem, stajdan akademik anlamda fazla bir şey beklememeleri olacaktır. Çünkü hevesli olsanız bile pratik yapma imkanınız oldukça kısıtlı oluyor, doktorların bir kısmı İngilizce’yi pek iyi konuşamıyor- ki benim danışmanım da öyleydi. Hastanedeki saatlerimi ameliyatları izleyerek ve vizitlere katılarak geçirdim. Ancak ben sormadığım sürece kimsenin bana İngilizce açıklama yapmak gibi bir uğraşı olmadı. Hatta bazen arkadaşımla (genel cerrahide 2 kişi staj yapıyorduk) bölümde uzun zaman geçirdiğimizde, doktorların bize burada vakit öldürmeyin, plaja gidin, gezin dedikleri bile oluyordu. Ama yine de herkes oldukça dost canlısıydı, danışmanımın bana yemek ısmarladığı bile oldu. Dönem 2’yi bitirmiş bir öğrenci olarak yaptığım bu stajın -beklediğim kadar pratik yapma imkanı bulamama rağmen- katabileceği her şeyi kattığını düşünüyorum.
Konaklamanız nasıldı? Konaklama koşullarını nasıl değerlendirirsiniz?
9/10
Üniversiteye ait bir rezidansta konakladık. Rezidansın yeri çok iyiydi, merkeziydi ve metroya yakındı (gidecekler için: Saldanha’daki Residencia Egas Moniz’de konakladım). Hastaneye de sadece üç metro durağı uzaklığındaydı. Odada 3 kişi kalıyorduk. Odalar biraz eski olmasına rağmen geniş ve temizdi. Hemen her 3 odaya bir banyo ve bir mutfak düşüyordu, yazın fazla kişi de olmadığı için hiç banyo veya tuvalet sırası beklediğim olmadı. Ortak alanlar her gün, odalar haftada bir temizleniyordu. Yemek pişirme imkanı vardı. Konaklamayla ilgili herhangi bir sıkıntım olmadı. Oldukça memnun kaldığımı söyleyebilirim.
Yiyecek - İçecek
9/10
Yurtta yemek pişirme imkanı vardı, ama International Dinner’a hazırlık dışında bu imkanı kullanmadım. Sabahları marketten aldığım kahvaltılıklardan atıştırıyordum veya yurdun karşısındaki ufak fırında kahvaltı ediyordum. Öğlenleri hastanede yiyordum, staja başlamadan bize 20 günlük kupon verdiler. Hastane yemekleri fena değildi. Akşamları da hep beraber bir yerlere gidiyorduk. Portekizlilerin yemek kültüründen bahsedecek olursam deniz ürünlerine çok düşkün olduklarını söyleyebilirim. Bacalhau denilen kurutulmuş morina balığıyla yapılan yemeği Portekiz’in her şehrinde o şehre özgü yöntemle pişirilmiş olarak yiyebilirsiniz. Bizim damak tadımıza göre biraz daha tuzlu ama oldukça lezzetli. Lizbon’a gidecekler için, tarihi Belem bölgesindeki ünlü pastanenin önünde oluşan uzun kuyrukları mutlaka görürsünüz, o pastaneden Belem turtası (pastel de nata) yemeyi ihmal etmeyin. Porto’ya gidenler tabii ki Porto şarabını denemeliler. Ayrıca gittiğiniz hemen her yerde de esasen İspanyol içkisi olan Sangria’yı bulabilirsiniz, Portekizliler bu içkiyi İspanyollara göre biraz daha tatlı yapıyorlar.
Dil ve Kültür
8/10
Portekizce oldukça karmaşık ve özellikle telaffuzu zor bir dil. Bu nedenle özel bir gayret göstermezseniz öğrendikleriniz birkaç basit sözcük, gündelik hayatta kullanılan ifadelerden ileri gitmez. Benim de öyle oldu. Zaten çok fazla ilerletmeye gerek duymadım. Danışmanımın İngilizcesi çok iyi değildi, ama onunla aynı odayı paylaşan doktorunki çok iyiydi, sorularım olduğunda daha çok ona danıştım. Dışarı çıktığımda herhangi bir sorunla karşılaşırsam da illa ki etrafta İngilizce bilen, derdimi anlatacağım birileri oluyordu. Diğer ülkelerden gelenler arkadaşlarımla ortak dilimiz zaten İngilizce’ydi. Bu yüzden dil konusunda büyük bir sıkıntım olmadı.
Portekizliler, tarihlerine özellikle kaşiflerine, denizcilerine ve yaptıkları keşiflere önem veren insanlar. Bunlarla ilgili dikilmiş anıtları, heykelleri, müzeleri her yerde görebilirsiniz. Binaların üstünde sıklıkla rastlayacağınız çiniler çok hoş. Yazın sıcaklık çok artabileceği için binaları serin tutması amacıyla dış kaplamalarında mermer özellikle tercih edilmiş. Wild Walkers isimli bir grup tarafından düzenlenen yürüyüş turlarına (kültürel açıdan oldukça bilgilendirici) ve Fado (Portekiz’in halk müziği diyebiliriz, kader anlamına geliyor ve denize gidenlerin arkasından yakılan ağıtlardan oluşuyor) gecelerine katılmayı ihmal etmeyin.
Portekizliler, tarihlerine özellikle kaşiflerine, denizcilerine ve yaptıkları keşiflere önem veren insanlar. Bunlarla ilgili dikilmiş anıtları, heykelleri, müzeleri her yerde görebilirsiniz. Binaların üstünde sıklıkla rastlayacağınız çiniler çok hoş. Yazın sıcaklık çok artabileceği için binaları serin tutması amacıyla dış kaplamalarında mermer özellikle tercih edilmiş. Wild Walkers isimli bir grup tarafından düzenlenen yürüyüş turlarına (kültürel açıdan oldukça bilgilendirici) ve Fado (Portekiz’in halk müziği diyebiliriz, kader anlamına geliyor ve denize gidenlerin arkasından yakılan ağıtlardan oluşuyor) gecelerine katılmayı ihmal etmeyin.
İletişim ve Haberleşme
8/10
Gitmeden oranın LEO’suyla Facebook ve mail yoluyla haberleştik. Detaylar biraz geç netleşti; ama sonradan da bir aksilik çıkmadı. Yurtta wi-fi vardı, Skype bağlantısı iyiydi. Lizbon’a gidince staja gelenler olarak hepimiz Moche kartlardan aldık ve herhangi bir ekstra ücret ödemeden kendi aramızda konuşup mesajlaşabildik. Moche kartı takabilmeniz için yanınızda ikinci bir telefon getirmeniz iyi olur.
Ulaşım
9/10
Yurt otobüs duraklarına ve metroya oldukça yakındı. Gittiğimizde 1 ay geçerli öğrenci kartlarından satın aldık ve her türlü ulaşım aracında kullanabildik. Zaten Lizbon aşırı büyük bir şehir sayılmaz, belli başlı yerlere yürümek de mümkün. Yalnızca biraz fazla sayıda olan yokuşları göze almak gerekiyor. Özellikle şehrin tarihi kısımlarında tramvay kullanımı yaygın, tramvaylarda hırsızlık açısından dikkatli olmak gerekiyor. Yalnızca plajların olduğu bölgeye (şehre 40-45 dk mesafede) giderken kartlarımız geçmiyordu, orada ek ücret ödemek zorunda kaldık.
Gezi - Eğlence
10/10
Yerel kurulun düzenlediği sosyal programlara mutlaka katılın derim. Lizbon’a (diğer şehirlerden geldiler) ve Porto’ya (biz gittik) haftasonu gezileri, tanışma ve veda yemekleri, sörf dersi, Fado gecesi ve International Dinner düzenlendi. Hepsi oldukça eğlenceliydi. Bunlara katılmasanız bile Portekiz’de gezmek için oldukça fazla yer, bol bol denize girme ve güneşlenme imkanı, ayrıca oldukça renkli bir gece hayatı var. Yani 1 ay boyunca sıkılmanız pek de mümkün değil, hatta nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz.
Şehir Şartları
9/10
Bu konuyla ilgili fazla da ekleyeceğim bir şey yok. Lizbon ilk gittiğinizde biraz karmaşık gibi gözükse de kesinlikle bir Avrupa şehri. Şehri çözüp nereye nasıl gideceğinize hakim olmanız en fazla bir haftanızı alır. İnsanlar dost canlısı ve yardımsever, ayrıca kurallara uyuyorlar. Yalnızca trafikten biraz şikayetçiler, onun da araba kullanmayacağınızı varsaydığım için çok büyük bir handikap olduğunu düşünmüyorum.
Genel Bütçe
9/10
Uçak bileti diğer Avrupa ülkelerine göre biraz daha pahalı, mesafeden dolayı. Oraya gittiğinizdeki fiyatlar ise Türkiye ile hemen hemen aynı. Ben 1000 euro ile 1 ayımı rahatlıkla geçirdim (sosyal program ücretleri dahil).
Değişim sürecinde nelerin yapılması ve yapılmaması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Yapılacaklar:
Sosyal programlara katılın ve bol bol gezin. Moche kart alın. Pastel de nata yiyin. Porto’ya, masal şehri gibi olan Sintra’ya, Avrupa kıtasının en batı noktası olan Cabo da Roca’ya, ben gitmemiş olsam da çok methini duyduğum Algarve’a gidin. Geceleri Bairro Alto’ya ve Tagus Nehri kıyısına mutlaka gidin. Manzara seyretme terasları olan Miradouro’lara gidin, şehri tepeden gören Elevador de Santa Justa’ya günbatımında çıkın. Şehir merkezindeki tarihi dükkandan Ginginha alıp için. Vino de Porto’yu deneyin.
Yapılmayacaklar:
Otobüsle gidebileceğiniz yerlere metroyla gitmeyi tercih etmeyin, çok beklenebiliyor. Erkekler için diskolara giderken şort ve sandalet giymeyin. Diskoda içki satın almayın, fazla para ödersiniz. Şehir merkezindeki haşhaş satıcılarına aldırış etmeyin. Hediyelik dükkanlarına Türkiye’ye dönmeden 1 hafta öncesine kadar fazla gidip de vakit harcamayın, hepsinde benzer şeyler satılıyor.
Sosyal programlara katılın ve bol bol gezin. Moche kart alın. Pastel de nata yiyin. Porto’ya, masal şehri gibi olan Sintra’ya, Avrupa kıtasının en batı noktası olan Cabo da Roca’ya, ben gitmemiş olsam da çok methini duyduğum Algarve’a gidin. Geceleri Bairro Alto’ya ve Tagus Nehri kıyısına mutlaka gidin. Manzara seyretme terasları olan Miradouro’lara gidin, şehri tepeden gören Elevador de Santa Justa’ya günbatımında çıkın. Şehir merkezindeki tarihi dükkandan Ginginha alıp için. Vino de Porto’yu deneyin.
Yapılmayacaklar:
Otobüsle gidebileceğiniz yerlere metroyla gitmeyi tercih etmeyin, çok beklenebiliyor. Erkekler için diskolara giderken şort ve sandalet giymeyin. Diskoda içki satın almayın, fazla para ödersiniz. Şehir merkezindeki haşhaş satıcılarına aldırış etmeyin. Hediyelik dükkanlarına Türkiye’ye dönmeden 1 hafta öncesine kadar fazla gidip de vakit harcamayın, hepsinde benzer şeyler satılıyor.
Lizbon yaz stajı için çok güzel ve uygun bir şehir. Hem hastanede çalışıp kendinizi geliştirme hem de senenin yorgunluğunu atıp güzel bir tatil yapma imkanı bulabilirsiniz. Edineceğiniz dostluklar da cabası. Gönül rahatlığıyla tercihleriniz arasında Portekiz’e yer verebilirsiniz J.