Beyrut

Değişim deneyiminizi 1’den 10’a kadar bir puanla değerlendirir misiniz?
84/100
Hangi tür değişim programına katıldınız? (SCOPE/SCORE)
SCOPE
Hangi ülkede değişim yaptınız?
Lübnan
Adınız ve soyadınız nedir?
Uğur Sena Penekli
Sizinle iletişim kurabileceğimiz e-posta adresinizi paylaşır mısınız?
senapenekli@hotmail.com
Hangi ayda değişime katıldınız?
Haziran
Hangi yılda değişime katıldınız?
2022
Stajınızı hangi üniversitede gerçekleştirdiniz?
American University of Beirut
Staj yaptığınız bölümün adı nedir?
Nöroloji
Karar ve Hazırlık Aşaması
8/10
Lübnan hep gidip görmek istediğim, kültürünü merak ettiğim, ülkeye yakın olması sebebiyle de uçak fiyatlarının da gayet makul olduğu bir yerdi. Diğer ülkelerde değişim sürecinde yaşanan belirsizlikler yoktu, bütün gelen değişim öğrencileri Beyrut' a yerleştiriliyordu. Avrupa' yı seyahat edebilme imkanı ileri yaşlarda da oluyor, koşulları daha farklı bir 3. dünya ülkesine gitmek ve biraz keşfetmek istedim. Aynı zamanda Ibrahim Maalouf, Tamino, Halil Cibran, Amin Maalouf gibi sevdiğim sanatçı ve yazarların kökenlerinin olduğu, kültürüne çekilip görmek istediğim bir yerdi. Hazırlık aşamasında daha önce hiç tek başıma böyle bir yere seyahat etmediğimden güvenlikle ilgili birtakım korkularım vardı ama gidince bütün bunların boşuna olduğunu gördüm. Lübnanlılar çok misafirperver insanlar ve havalimanından bizi alıp direk kalacağımız yere götürdüler, bizlerle çok güzel ilgilendiler. 3. tercihlerimde yerleşmiştim ve haziranda gitmek istiyordum buyüzden karşı tarafla değişim sürecinin hallolabileceğiyle ilgili tedirginliklerim vardı ama o kadar güzel iletişim kurdular ki değişimle ilgili halletmem gereken işler 1 ay içerisinde bitmişti ve gönül rahatlığıyla stajıma gittim. Aynı zamanda gelmeden önce almamız gereken önlemler ve yapmamız gerekenlerle ilgili bizi devamlı mail ve whatsapp gurubu üzerinden bilgilendirdiler, Lübnan' da yapılacak şeylerle ilgili 100 sayfalık bir rehber hazırlamışlardı ve gelmeden önce sosyal programımız bile belliydi.
Stajınızı akademik açıdan değerlendirir misiniz?
9/10
Stajım beklentilerimin çok ötesindeydi. Beyrut Amerikan Üniversitesi, Orta Doğu' nun ilk kurulan ve en köklü üniversitelerinden biri ve oranın hastanesinde nöroloji bölümünde staj yaptım. Bize ilk geldiğimizde kampüse ve hastaneye erişimimizi sağlayan bir kart verdiler. O kartla kampüste takılabiliyorduk ve muhteşem bir kampüsü vardı, sırf o kampüste 1 ay takılmak için staja gidebilirsiniz. Beyrut' ta Fransız, Amerikan ve devlet tıp fakülteleri olmak üzere eğitim veren kurumlar üçe ayrılıyor. Bizim kaldığımız yere Amerikan Üniversitesi çok yakındı, o yüzden yürüyerek gidip geliyordum. Hastane gerçekten çok büyük ve tam teşekküllü bir hastaneydi. Doktorlar ve öğrenciler çok iyilerdi. Üniversitede her şey Amerikan sistemine göreydi, öğrenciler de 7 sene eğitim alıyorlardı. Ben 1 ay boyunca onların residency dediği 7. sınıf öğrencileriyle beraber staj yaptım, şansıma rotasyonlarının olduğu zamana denk gelmiştim. 2 hafta boyunca nörolojik yoğun bakım ünitesindeydik, sabahları vizite çıkıyor, fizik muayene yapıyor ve hastaların grafilerini inceleyip hastalıkları ve tedavileri hakkında yorum yapıyorduk. İngilizce eğitim aldıkları için konuşurken Arapça ve İngilizce karışık konuşuyorlardı, bana önemli olan her şeyi açıkladılar ve beni ekiplerine dahil ettiler, o yüzden çok mutluydum. Benim dışında Filistin' den ve Lübnan' daki başka bir fakülteden gelmiş yaz stajı yapan 2 öğrenci daha vardı. Onlarla da arkadaş olduk. Her hafta belli lecture ları oluyordu ve bazı sabahlar vaka tartışma dersleri de vardı, o derslerde semptomlar üzerinden sistematik tanı ve tedavi tartışıyorduk. Öğlen yemekleri bedavaydı, akşam yemeğini de para verip türk lirası karşılığı olarak 10 - 20 lira gibi bir ücretten yine yemekhaneden yiyebiliyorduk. Sabah kahvaltısı da çıkıyordu ve yemekleri gayet güzeldi. 2 hafta da nöroloji polikinliğindeydim, doktorların hastaları genelde öğleden sonra bitiyordu ve boş oluyordum. Hastanedeki muayene ücreti çok yüksekti, bu yüzden gün içerisinde doktorlara en fazla 10 hasta falan geliyordu ve her doktor her gün hasta bakmıyordu. Zamanlarının bol olması sebebiyle ayrıntılı anamnez alıyorlardı ve fizik muayene yapıyorlardı. Konuşmaları Arapça olduğundan anlayamıyordum ama hasta notlarını İngilizce yazıyorlardı ve hastayla konuşurken eşzamanlı not alıyorlardı. Doktorun yanında oturunca hastaların ne anlattıklarını notlarını okuyup çok net anlıyordum.
Konaklamanız nasıldı? Konaklama koşullarını nasıl değerlendirirsiniz?
7/10
Luna' s Village adı verilen, vegan restoranı olan ve terasında her gün fantastik bir Beyrut günbatımı izleyebileceğiniz bir yerde kaldık. Yer olarak El Hamra Caddesi dedikleri ve Beyrut' un Tunalı Hilmi' si gibi olan işlek bir caddenin tam dibindeydi. Fiziksel koşulları çok iyi değildi ama bu aynı zamanda ülke koşulları yüzünden. Ülke genelinde bir elektrik problemi var, bu yüzden istediğiniz zaman istediğiniz yerde telefonunuzu şarj edemeyebiliyorsunuz. Yanınızda bir powerbank getirmenizi şiddetle öneriyorum. Bizim ilk 2 hafta elektriğimiz vardı ama sonra oda değiştirdik ve yeni odamızda sadece 8-9, 12-13, 15-16 ve akşam 18-24 arası elektriğimiz oluyordu. Ülke ekonomik krizde olduğu için devlet elektrikte kesintiler yapıyor ve elektriğin bir kısmını jeneratörle gazdan elde ediyorlar. Bunlar bana büyük bir problem gibi gelmedi çünkü en azından bütün kızlar 2 3 hafta aynı odada kaldık ve bütün gelen öğrencilerin hepsi Luna' s Village' de kalıyordu. Bu birliktelik benim bir sürü arkadaş edinmemi sağladı ve başta dert ettiğim temizlik, ortak malzeme/ alan kullanımı gibi meselelerin hepsine alıştım. Kaldığımız yerden yürüyerek 15 dakikaya sahile iniyordum ve 20 dakikaya güvercinlik kayalıklarına gidebiliyordum. Bazen hastane çıkışı buraya gelip sahilde yürüyüş yaptım ve günbatımıyla beraber insanları, sahili seyrettim, çok güzeldi. Lübnan Batı' yı seyrettiği için günbatımlarına hiç doyamadım, en çok özlediğim şey olabilir.
Yiyecek - İçecek
10/10
Bu konu anlatmakla bitmez. Lübnanlıların mutfağı çok zengin, bizim damak zevkimizle de uyumlu. Sırf yemek yemeye gelen insanlar duyarsınız. Zengin baharatlarıyla yemeklerini çok güzel çeşitlendiriyorlar. Vegan arkadaşlar için de çok güzel alternatifler var.
Dil ve Kültür
10/10
Lübnan çok zengin bir kültüre sahip. Hem din olarak hem de insan çeşitliliği olarak. Kültürler birbiriyle iç içe yaşıyor, bir mahallede kilise görüyorsunuz, Hristiyan aileleler oturuyor, bir mahallede cami görüyorsunuz. Afrika, Arap ve Doğu' dan bir sürü farklı milletten insanla karşılaşabiliyorsunuz. Zamanında bu durum ülkede çok güzel bir hoşgörünün ve yaşam biçiminin kaynağını oluşturuyormuş, bu yüzden diğer Arap ülkelerinden farklı olarak Beyrut' ta çeşitli, canlı bir yapı varmış. ''Doğu' nun İnci'' si deniyormuş. Lübnan' lı arkadaşlarım İsrail' in kurulması ve devamında gelen göçler yüzünde Beyrut' un savaşlar atlattığını, değiştiğini ve eskiden daha güzel olduğunu söylüyorlar ama ben yine de yıkık dökük de olsa bu şehrin içinde o birliği çok net hissedebiliyordum. Şehrin çok güzel, farklı bir dokusu vardı, büyüleyiciydi. İnsanlar biraz tembel ve şehirlerini pek onarmıyorlar, terastan günbatımı izlerken yıkık dökük evler ve darmadağan çatılar görüyordum ama bu hoşuma gidiyordu. Binaların üzerinde grafitiler ve sanat eserleri vardı. Müslüman bir kente gittiğinizde Osmanlı çarşıları gibi çarşılar, hamamlarla da karşılaşabiliyordunuz. İlk medeniyetlerin kurulduğu yer Orta Doğu. İlk insanlardan günümüze gelen o devamlılığı, o çeşitliliği orada hissedebiliyorsunuz. Beyrut Amerikan Üniversitesi Arkeoloji müzesine gittiğimde ilk Sümer tabletlerinden günümüzdeki Arapça yazıya kadar olan yazı evrimini gösteren bir bölüm vardı. Onları görünce çok etkilenmiştim, geçmişten günümüze bir bağ hissettim. Lübnan' ın bayrağında bir sedir ağacı resmi var, bunun anlamını oraya gidene kadar pek bilmiyordum. Bir gün bizi ünlü Sedir Ormanları' na götürdüler, ağaçlar oldukça görkemliydi ama orman çok küçüktü, sonra bunun nedenini düşündüğümde çok ilginç bir şey fark ettim. İlgili olduğumdan medeniyet tarihiyle ilgili kitaplar okuyordum ve o sene Lübnan' a gitmeden önce Gılgamış' ı okumuştum. Gılgamış çeşitli tabletleri bulunup birleştirilmiş bir Sümer efsanesi ve insanlık tarihi açısından elimizdeki ilk yazılı metinlerden biri. Kitapta Sedir ormanlarından bahsediliyordu ve kitaptaki baş karakter Gılgamış, Sedir ormanlarından insanların yararlanabilmesi için ormanda yaşayan canavar olan Huvava' yı öldürüyordu. Sedir ağaçlarının M.Ö 3000 4000' de bile insanlar için ve medeniyetlerin kurulması açısından bir anlamı olduğunu öğrendim. Okuduğum Antik Mısır' la ilgili kitaplarda bile tapınak yapımı için sedir ormanlarından ağaç kullanıldığı anlatılıyor. Bu kadar arkaik bir anlamı olduğunu öğrenmek beni çok etkiledi ama bir yandan da üzüldüm çünkü topraklar bu kadar eski olunca ormanlar da o kadar küçük oluyor. Dil olarak Arapça konuşuyorlar ama Lübnan' a gelmeden önce bir sürü çeşit Arapça olduğunu bilmiyordum. Her millet neredeyse farklı bir Arapça konuşuyor. Suriyeliler, Mısırlılar ve Lübnanlılar birbirlerini daha iyi anlıyorlar. En zor Faslıları anladıklarını ve konuşmalarını çok hızlı bulduklarını söylediler. İyi eğitim almış çoğu Lübnanlı Arapça yanında Fransızca ve İngilizce de biliyor.
İletişim ve Haberleşme
7/10
Eğer tekseniz ve Arapça bilmiyorsanız, hatta Arapça bilseniz bile sizin yabancı olduğunuzu anladıkları anda kazıklamaya çalışıyorlar. Çünkü ekonomik olarak zor durumdalar. Her gün ekonomi değiştiğinden her şeyin fiyatı her gün değişiyor ve algılayamıyorsunuz. Alışveriş ve döviz için Lübnanlı arkadaşlarınızın önerdikleri yerleri tercih etmek ve gerekirse destek almak iyi oluyor. Geldiğinizde simcard alıyorsunuz ve wifi kaldığınız ve gittiğiniz yerlerde oluyor, bu yüzden iletişim ve haberleşme açısından sıkıntı olmuyor.
Ulaşım
6/10
Şehirler birbirlerine çok yakın, seyahat etmesi 1 veya 2 saat sürüyor ama özel taşıtınız yoksa ulaşım çok kısıtlı. Şehir içinde de öyle. Yalnızca taksi kullanabiliyorsunuz. Biz taksiyi genelde ortak dışarı çıktığımızda kullanıyorduk, uygun oluyordu o yüzden sıkıntı yaşamadık. Şehirlerarası ulaşımı da düşünmemiz gerekmedi çünkü bizi her yere yaptıkları sosyal program sayesinde kendileri götürdüler.
Gezi - Eğlence
10/10
Mü kem mel di. Giderken yalnızca temmuz ağustos ayında sosyal program yaptıklarını bilerek gitme kararı almıştım, çünkü intern olacağımdan elimde sadece bir aylık haziran ayı tatilim vardı. İyi ki tereddüt etmemişim. Şansıma o ay SCORA Exchange öğrencileri geldi ve sayımız artınca sosyal program yapmaya karar vermişler. Tek başınıza Beyrut dışında gezmeniz cidden zor olur, sadece Beyrut için de gidilir ama üstüne sosyal program eklenmesi mükemmel oluyor. 1 aylık süre için 10- 15 günlük bir program yapmışlardı ve Lübnan' da neredeyse gidip görmediğimiz yer kalmadı. Şehirlerarası mesafe çok kısa olduğundan günübirlik bir sürü yere gittik. Bazen gün içerisinde 2 3 farklı yere gittiğimiz oluyordu. Sosyal program ücretinde yalnızca ulaşım masraflarımızı aldılar ve her şeyi kendileri ayarladılar. Kumsala gittik, adaya gittik, tekne turu yaptık, tarihi kentlere gittik, rafting yaptık, bisiklete bindik, hiking yaptık, güzel akşam yemekleri yedik, dağın tepesine çıkıp manzara izledik. Bunların hepsi için yalnızca 100- 150 dolar civarı bir ücret ödedik. Şu anki Lübnan Türkiye turları bunun yanından bile geçemiyor ve en güzel tarafı bunları uluslararası bir sürü arkadaşınızla yapıyor olmanız. Temmuz ağustosta bazen guruplar çok kalabalık oluyormuş dediler ama biz haziranda 15 20 kişi falandık ve bir minibüse sığıp her yere gidiyorduk. Beyrut' ta kendimiz de keşfedip geziyorduk. Çok kaliteli parti mekanları vardı ve insanlar sıra sıra partilere gidiyorlardı. Non stop müzik kavramını, sabaha kadar partilemeyi, asansörle çıkılan, üstü açık kocaman parti alanlarını Beyrut' ta öğrendim. Çok güzel bir queer ortamı vardı, hayatımdaki ilk drug show u da Beyrut' ta izledim. Ülke kıyıya yayılmış, bir sürü sahilleri var ve nereye giderseniz gidin çok güzel bir günbatımı vardı. Bir iki kere gün batarken ayla güneşi yan yana gördüm. Bulunduğu enlemden mi kaynaklanıyor pek bilmiyorum ama Türkiye' de hiç görmemiştim ve Ürdün' lü arkadaşlarım onların ülkesinde de bazen bunun olduğunu söylediler, ben çok etkilenmiştim. Tanıştığım Lübnanlılar neşeli ve enerjisi yüksek insanlardı, 7/24 partilemek istiyorlardı. Gezi günleri genelde sabah erken yola çıkıyorduk ve günün sonunda hepimiz yorulmuş oluyorduk ama Araplarla Brezilyalılar hep son ses müzik açıp dönüş yolunda bile dans ediyorlardı :D Bu durum benim de enerjimi yükseltip eğlendiriyordu. Türk olduğum için birkaç defa bana bellydance yaptırdılar, benle beraber dans ettiler ve Avrupalı arkadaşlarım da öğrenmek istedi ama gerçekten çok zorlandılar. Ben de Brezilyalılardan bir türlü twerk yapmayı öğrenemedim. Türk kahvesi çok ünlüydü ve bu konuda becerikli biri olmasam da kahve falı bakarak herkesi çok şaşırttığımı hatırlıyorum. Bazı öğlen yemeği molalarımızda herkes Türk kahvesi içiyordu ve 10 tane falan kahve falı bakıyordum.
Şehir Şartları
7/10
Nasıl gezmen gerektiğini ve yaşaman gerektiğini bilirsen uyum sağlıyorsun ama maalesef ulaşım biraz kısıtlı ve dediğim gibi elektrik olmayabiliyor ve önceki yazılarımda bahsedemedim ama maalesef onların da göçmen sorunları var ve bir sürü fakir insan sokakta sizden para isteyebiliyor. Bu durum acı veriyor ama o kadar çoklar ki hepsine odaklansanız yürüyemezsiniz ve sizi devamlı rahatsız edebilirler buyüzden cevap vermemeniz en sağlıklı olan oluyor. Şehrin bir kısmı çok güvenli, İzmir' de giyindiğiniz gibi giyinebilirsiniz ve dolaşabilirsiniz ama bir kısmı da Hizbullah' ın adamlarının kontrolünde, o taraflara gitmek tehlikeli olabiliyor. 1-2 arkadaşım merak edip gitmişti, onları Amerikan filmlerindeki gibi bir odaya alıp fotoğraf çektikleri için siz ajan mısınız diyerekten sorgulamışlar. Bu konularda dikkatli olmak gerekiyor.
Genel Bütçe
10/10
Ekonomik kriz olmasına ve eskiye göre pahalı olmasına karşın oldukça eknomik, tam olarak öğrencilikte yapılabilecek bir değişimdi. Uçak biletlerimi 1 ay önce aldım, Ankara-Beyrut gidiş dönüş 3400 lira tuttu. Değişim sürecinde 1 ay boyunca sosyal program için verdiğim para dahil, kısmayarak, istediğim her şeyi yaparak 400 dolar harcadım. O zaman dolar 16 tlydi. Yani yaklaşık 6,400+3,400 den bu gezi bana 9,800 liraya mal oldu.
Değişim sürecinde nelerin yapılması ve yapılmaması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Yapılacaklar: sahile inip yürüyüş yapmak, güvercin kayalıklarının oradan gün batımını seyretmek, Amerikan Üniversitesi' nin kampüsünde takılmak, queer insanlarla tanışıp partiye gitmek, sosyal programa katılmak, Beirut by bike la sahilde bisiklete binmek, sabah manakish ile kahvaltı yapmak

Yapılmayacaklar: taksiye baştan fiyatını anlaşmadan binmek, yoldan bilmediğin taksiye binmek(uber gibi uygulamalar kullanın), contact person ların önermediği şekilde gidip dövizden para çevirmek(önce onlara sorun)
Lübnan' a gidiiiiin:D