Plzen

Değişime Puanım
80/100
Değişim Türü
SCOPE
Ülke
Çek Cumhuriyeti
Ad Soyad
Seçkin YAŞAR
E-posta
seckinyasarfl1317@gmail.com
Ay
Temmuz
Yıl
2019
Staj Görülen Üniversite
Charles University Faculty of Medicine in Pilsen
Staj Görülen Bölüm
Urology
Karar ve Hazırlık Aşaması
8/10
Sıralamamın yeteceğini düşündüğüm yerleri listeledim, İsveç-İtalya(Temmuz)-Çekya-İtalya(Ağustos) şeklindeydi. Liste yaparken ulaşım masraflarını, konaklama tipini (aile yanında kalmak istemiyordum), üniversitelerin akademik tanınırlıklarını, bölgedeki turistik yerleri göz önünde bulundurdum. Şehir seçerken şehrin ulaşım ağına ve turistik yerlere uzaklığına, kaç öğrencinin o şehirde olacağına dikkat ettim. 2018 Macaristan-Budapeşte stajımdaki gibi büyük bir öğrenci grubuyla olmak istediğim için Prag’ı en başa yazmıştım ve özel olarak LC’den rica etmiştim ama Plzen’e kabul edildim. Gerekli belgeleri hazırlamak kolaydı ve gidince de sorun çıkmadı.
Staj
8/10
Yurdun yanındaki koruluktaki patikadan yürüyerek 10 dakikada gidilen yeni hastane (Lochotin) haricinde tramvay-trolleybus 2-3 aktarma yaparak 20 dakikada gidilebilen şehiriçi bir hastane (Bory) daha var. Üroloji ve birkaç bölüm daha Bory’deydi. Lochotin’e gitmek kolay ama güneşli günlerde yokuş çıkmak yorucu olabilir. Bory’e gitmek daha zor ama otobüs hastanenin önünde bırakıyor. Haftada 2 kez gördüğüm bir sorumlu hocam vardı, bazen klinikte hasta öykülerini dinliyordum ve asistan abi temel muayeneleri/pansumanları yaptırıyordu, bazen ameliyathaneye gönderiliyordum ve ameliyat sırasında kısa açıklamalar yapılıyordu.

Burada şunu belirtmekte fayda var: SCORE için gitmiştim ama programın içeriği SCOPE şeklindeydi. SCORE projesindeki hoca ile sadece ameliyathanede karşılaştım ve esas hocam farklıydı. IBO 2019’da gönüllü görevim olduğu için Macaristan-Szeged’e gidecektim ve hocamdan 1 hafta izin istemiştim, davet mektubunun bir kopyasını verdim ve anlayışla karşılandım. Szeged dönüşü yolda üşütmüştüm ve ameliyathanedeki hemşire hastaneye gelmememi söylemişti, sertifika sorun olmadı. Dönem 2’yi yeni bitirmiştim ve en azından anatomi ve fizyoloji bilgim olduğu için günlük işleri takip etmem daha kolay oldu önceki stajıma göre. Sabahtan öğlene kadar sürüyordu, bize özel yemekhane olmadığı için öğlen çıkıp Plzen Plaza çevresinden yiyecek bir şeyler alıp yurda dönüyordum. Eski bir hastaneydi, tek kapılı kilitli bir dolabım vardı, yerel bir hastane için fiziksel koşulları yeterliydi, Lochotin çok daha modern bir hastaneydi. Yapmam beklenen işler yoktu, gözlem ve ufak pratikler yapma imkanı buldum, düzeyime göre verimli olduğunu söyleyebilirim.
Konaklama
8/10
Kolej Bolevecka adında bir yurtta kalıyorduk. Yurdun bir sokak önünden (Lekarska fakulta durağı) veya yokuşun aşağısından (aynı hat, Pod Zahorskem durağı) tramvayla 3-4 durakta merkeze gidiliyordu. Yokuş aşağı 5 dakika yürüme mesafesinde benzin istasyonu marketi (Shell - Billa Stop&Shop), 15 dakika mesafede hipermarket (Kaufland) ve yemek alanı vardı. Farklı katlarda kalıyorduk; her odada 2 yatak, 2 masa, bol bol raf ve dolap, 1 mini buzdolabı ve 2 gözlü elektrikli ocak vardı. Bitişik 2 oda odaya bağlı 1 banyoyu paylaşıyordu ve temizliğinden sorumluydu. Banyoda 1 duş, 1 klozet, 2 lavabo vardı. Yan odanın kirli tabakları lavaboda duruyordu ama kimseyle karşılaşmadım, birkaç hafta sonra da gitmişlerdi sanırım. Odayı temizlemek ve çöpleri atmak öğrencinin görevi. Yurt girişindeki görevliden 40 koruna’ya alabileceğiniz jeton karşılığında alt kattaki çamaşır makinelerini (kendiliğinden deterjanlı) kullanabiliyorsunuz, makinenin bitiş saatine dikkat edin, sıra bulmak zor olabiliyor. Çamaşır kurutma askıları bir iki arkadaşın odasında vardı ve dönüşümlü kullanmak gerekiyordu. Yan yana iki yurt bloğunda da otomatlar var, yandaki blok daha büyüktü ve tramvay kartımı oradaki resepsiyona bırakmışlardı. Ortak kullanım salonu küçük ve camsız bir odaydı, Budapeşte’ye göre donanımsızdı. Açık havada oturabileceğimiz bir yer veya lobi yoktu. Yurdun bitişiğinde ağaç-çalı bol olduğu için camları açınca böcek girebiliyor üst katlarda bile, uyurken rahatsız edebilir, perdenizi iyice çektiğinizden emin olun.

Dipnot: Önceki sene aynı yurtta kalan arkadaşımdan ön bilgi almıştım, LC’den rica edip odada tek kalmak istediğimi ve gerekirse diğer yatağın ücretini (günlük 25 lira civarıydı) ödeyebileceğimi söyledim; tek başıma kaldım ve ek ücret de istenmedi, çok daha konforlu oldu. Szeged’den benimle dönen bir arkadaşım da 1-2 gün ücret karşılığı benimle aynı odada kalabildi IFMSA stajında olmamasına rağmen. Yurt personeli ile bu konularda iletişim kurmak için Çekçe bilen birisini bulmanız gerekiyor, yurtta düzenli kalan öğrenciler yardımcı oluyor.
Yiyecek - İçecek
7/10
Hastanede veya yurtta yemekhane yoktu, LC’nin anlaştığı bir restoran da yoktu. Bir aylık 2000 koruna nakit olarak verdi CP’miz. Plzen 150 bin nüfuslu küçük bir şehir olduğu için yemek yenecek yerler sınırlıydı. Pilsner Urquell fabrikası/müzesi içinde kapalı bir atmosferi olan Na Spilce adlı bir restorana götürmüştü bizi LC, menüdeki Çek yemekleri benim damak tadıma çok uygun değildi (svickova na smetane - cranberry soslu et) ve 160-200 koruna bandındaydı. Onun dışında gastronomik amaçlı yemek yemedim. Kaufland yemek alanında ve Plzen Plaza’da fast food, salata, dürüm döner fiyatları 90-120 koruna bandındaydı. Sady Petatricatniku (Plzen Plaza, şehir merkezi) durağında inince köşede Antalya Kebap diye bir yer vardı, aç kalınmaz ama çeşit az, yine de paket yaptırıp göl kenarında yemek için tercih edilebilir. Tripadvisor’ın önerdiği birkaç butik hamburgerciye gittim, 150 koruna civarıydı ve makuldu. Seçeneklerim iyice azalmıştı, stajın ortasında Szeged’e gidip açık büfe otel yemekleri yiyebildiğim için mutlu olmuştum. Tekrar yemek isteyeceğim tek şey Pizzeria Da Pietro’nun odun ateşinde pişen napoli usulü margarita pizzası, opera binasının arkasındaki ağaçlı sokakta açık havada masaları var. Bir şeyler içmek için de birkaç kez buluştuğumuz bir noktaydı. Fiyatları biraz ortalama üstü ama şehirdeki güzel mekanlardan birisiydi.

Yurttaki elektrikli ocakta yemek yapmayı denedim ama zor geldi, sadece su kaynatıp çay yapmak için kullandım. Kahvaltılık gevrek, süt, meyve, önceki gün marketten aldığım hamurişleri ile kahvaltıyı hallediyordum. Öğlen dediğim yerlerden yiyordum. Akşam acıkırsam diye marketten sandviç, meyve salatası, ceviz vb. kuruyemiş alıp yurtta yiyordum; 7.kattaki odamın manzarası güzeldi, çok ciddi sıkıntı yaratmadı o yüzden yemek çeşitsizliği. Elektrikli ocakta pankek, tencere yemekleri yapabilen arkadaşlar olduğunu da belirteyim. Ufak çaplı bir NFDP (National Food and Drink Party) yapma imkanımız olmuştu.

Genel olarak market fiyatları uygundu, Billa gibi benzin istasyonu marketlerinde bile birçok şey var ama daha pahalı doğal olarak, genelde Plzen Plaza’daki Albert’tan bazen de Rondel durağındaki Kaufland’den alışveriş yapıyordum, birkaç kere U Gery durağındaki Albert’a da gittim. Önemli bir nokta: Kaufland gibi bazı marketler swipe (manyetik şeritli) banka kartlarını kabul etmiyor, çipli kart veya nakit gerekiyor. Küçük işletmelerde de kart sorun olabiliyor. Ayrıca fast food noktalarında ISIC kart indirimlerinden yararlanabilirsiniz Plzen’de ve Prag’da.

Çeşme suyu içilebiliyordu, sıkıntı olmadı. Şişe su almak zorunda kalırsanız pahalı, Berlin üzerinden gelmiştim ve otogarda 1-2 euro civarındaydı, ne alacaksanız Regiojet otobüsüne bindikten sonra alırsanız Çek fiyatlarıyla alacağınız için daha uygun oluyor. Ayrıca Plzen’e geldim diye dükkanın kendi harmanı içecekler deneyince hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, bilindik markalardan şaşmamak lazım, grubunuzu takip etmeniz yeterli olacaktır.

Meksikalı arkadaşların önerisiyle Pancho’s diye bir mekana gitmiştik, atmosferi fena değil ama tekrar gidilecek bir yer değildi. Cesky Krumlov’a günübirlik giderseniz tepelere çıktıkça fiyatlar düşüyor, sokak arası sakin mekanlar var ve tepeden manzara daha güzel oluyor; nehir kenarı restoranlar ve artizan şekerleme dükkanları gereksiz pahalı diye düşünüyorum
Dil ve Kültür
8/10
Dil ve kültür açısından ciddi bir problem yaşamadım. Hastalar benden rahatsız olmadı, Çekçe anlattılar, arada bana İngilizce özet geçildi. Yurt personeli neredeyse hiç İngilizce bilmiyor ama işaretlerle, diğer öğrencilerin yardımıyla bir şekilde anlaşılıyor. Fast Food dükkanlarında ve restoranlarda İngilizce bilen oluyor; Antalya Kebap’taki Çek arkadaş da zamanında Türkiye’ye gelmiş, biraz Türkçe biliyor. Mağazalarda iletişim zor, Google çeviri kullanmak zorunda kalmıştım, muhtemelen Prag daha iyidir dil konusunda. Müzeyi gezmeye gelen tek kişi olmama rağmen ışıkları açmışlardı benim için. Küçük bir şehirde turist olduğunuz belli oluyor tabiki ama kimse rahatsız etmiyor. O seneki Plzen LC’sinin Budapeşte’ye göre daha soğuk olduğunu ve daha az ilgilendiğini söylemeliyim ayrıca.
İletişim ve Haberleşme
7/10
LC’den CA gelmesi biraz geç oldu (mayıs sonu) ve Budapeşte kadar organizasyon yoktu. Stajdan birkaç hafta önce mesaj atmıştı CP’m. Berlin’den gelince Prag otogarında beni karşıladı. Bir akrabasının döviz bürosunda makul bir kurdan döviz bozdurduk (sonrasında Plzen Plaza’da bozdurdum), metro istasyonundan Vodafone sim kartı aldık, sonrasında trenle yurda geçtik. Yurda eşyaları bırakır bırakmaz şehirdeki önemli durakları, hastaneyi, alışveriş noktalarını gösterdi, hatta ilk haftalık alışverişimi de yaptım. Ama gelir gelmez bunları yapmak ve ertesi gün hastaneye gitmek zorunda olmak yorucuydu. Yardımcı olmaya çalışan bir arkadaştı, sonrasında hiç görmedim. Daha sonraki CP’miz ile tramvay kartı sorununu çözmek biraz zaman aldı. Yurtta Wi-Fi vardı, odada biraz zayıf çekiyordu. Plzen Plaza’da da Wi-Fi var. Diğer incominglerle WhatsApp üzerinden iletişim kuruyorduk, ciddi bir sorun olmadı.
Ulaşım
7/10
Tramvay ve bazen trolleybus kullandım şehirde. Saatleri çok düzenli, uygulamayı indirirseniz ve binip ineceğiniz yerleri yazarsanız tüm aktarmalar sizin için planlanıyor. Esas sorun: diğer öğrencilerin aksine öğrenci kartımın hazırlanmadığını LC’ye sürekli hatırlatmam gerekti ve bana ulaşması 1 haftayı buldu. Ulaşım konusu o yüzden ilk hafta zor oldu, arkadaşımdan rica etmem veya cep telefonumdan mesaj atarak bilet almam gerekiyordu (kontörüm biterse nasıl yükleyeceğimi bilmiyordum). Şehirdeki ulaşımla ilgili bir diğer sorun geceleri toplu taşımanın neredeyse tamamen durmasıydı, zaten şehirde yapılacak pek bir şey yoktu ama kafeden çıkıp koşa koşa 23:59 tramvayını yakalamaya çalıştığımızı hatırlıyorum. Köşe başı bekleyen taksiler olmadığı için otogara varış saatlerinin geceye denk gelmemesine dikkat etmenizi öneririm, gece olmasa bile akşamın geç saatlerinde de merkeze kadar valiz sürüklemek zorunda kalabilirsiniz. Onun dışında şehirde gezilecek hemen her yer merkezde bir çember içerisinde yürüme mesafesindeydi.

Şehirlerarası ulaşım için Plzen’in otogarına tramvayla aktarma yaparak gidebiliyorsunuz, tren istasyonunu neredeyse hiç kullanmadım. Regiojet veya Flixbus ile Prag’a gitmek yaklaşık 1 saat sürüyor, ama indirdikleri duraklar farklı sanırım ve şehir merkezine gitmek fazladan yarım saat daha sürebilir. Bilet ücreti 4 euro, ISIC kart ile 1 euro. Burada önemli nokta şu: ISIC kart sitesine girdiğinizde sanal ve basılı kart seçenekleri var, fiyatları aynı ama sanal kart daha hızlı çıkıyor diye ondan almıştım. Sanal kartı telefonunuzdaki uygulamadan gösteriyorsunuz ve Çekya’daki restoranlarda/Almanya’daki otobüslerde kabul ediliyor. Ancak Çekya’daki otobüs ve trenler sadece basılı kartı kabul ediyor, sanal kartla indirim alamıyorsunuz. Plzen-Prag otobüslerinde sorun çıkarmıyorlar ama uzun yolculuklarda derdinizi anlatmak zorunda kalıyorsunuz her seferinde, sitedeki açıklamaları gösterseniz de anlaşamıyorsunuz ve fark ödemek zorunda kalabiliyorsunuz. Ona dikkat edip ya erkenden basılı karta başvurmanızı ya da kondüktör pes edene kadar kendinizi savunmanızı öneririm.

Ayrıca daha ucuz olduğu için Prag (aktarmalıydı) yerine Berlin (direktti) üzerinden uçmayı tercih ederseniz dönüş uçuşunuz için en az 12-14 saat önceden yurttan çıkın. Temmuz ayında yağmur nedeniyle otobüsüm gecikmişti ve soluk soluğa havaalanına koşturmuştum, yağmur otobüsü takip edip Berlin’e kadar ulaştığı için şansıma uçak da rötar yapmıştı. Bu gibi durumlarda uçağı kaçırırsanız geç gelmesine rağmen otobüse binmeyi kabul ettiğiniz için yeni uçak biletini otobüs firması karşılamayabilir.

Cesky Krumlov’a Ceske Budejovice’den tren-otobüs aktarmalı şekilde gitmiştik diye hatırlıyorum. Dönüşte tepedeki otogara yürümenize gerek yok, şehirden çıktığınız köprünün karşısındaki durağa da uğruyor otobüs, tabi güncel güzergahı kontrol etmekte fayda var. İnilen ve binilen yerler farklıydı.

Prag’da tek kullanımlık biletleri otomatlardan alabiliyorsunuz, dakika üzerinden bilet fiyatları değişiyordu. Dönüş haftamdı ve zamanım azdı, kral yolu (The Royal Route) güzergahı boyunca yürüyerek şehir hakkında genel bir izlenimim olmuştu.
Gezi - Eğlence
7/10
Plzen birasıyla (Pilsen, Pilsner) ve öğrenci şehri olmasıyla biliniyor, haliyle yazın öğrenci kalmayınca yapacak pek bir aktivite de olmuyor, belki kışın daha canlıdır. Şehir merkezindeki tarihi birkaç bina, birkaç müze ve bira fabrikası dışında turistik noktası yok, bu saydığım yerlerin de çok ilgi çekici olduğunu söyleyemem. St. Bartholomew Katedrali tadilattaydı, o meydanda da konserler oluyormuş. Birkaç tane güzel restoran/bar/kafe vardı (Pizzeria Da Pietro ve yanındaki Nevinny, Lekarna - eskiden eczaneymiş sanırım). Yurttaki ortak salon yetersizdi, birkaç parti yapma imkanımız oldu yine de. Grubumuz 12 kişiydi, herkesle tanışma imkanım oldu, sakin bir staj için Plzen ideal diyebilirim.

Stajın ortasında ben Szeged’e gittiğim için grubun diğer aktivitelerine katılamadım. Ben yokken Viyana’ya, Barselona’ya, Münih’e gidenler olmuş. Prag’ı tek başıma gezdim, bina gezmekten bıktığım için bir gün bana yetmişti, ama müzelere de uğrayıp her şeyi görmek isterseniz 2-3 gün Plzen’den gidip gelmeniz gerekecektir diye düşünüyorum. Grupla birlikte Cesky Krumlov’a gitmiştik, bir gün yeterliydi, arnavut kaldırımlı dar sokaklarda gezmek ve şato dibindeki çimlerde oturmak dışında yapılacak pek bir şey yoktu orada da, ama masal kitaplarındaki gibi güzel bir yerleşimdi. Otobüsten indikten sonra kısa bir yürüyüşle şehre inen merdivenlere varıyorsunuz. Merdivenlerden inmeden önceki pembe kuleli manzara ve şatodaki binaları birbirine bağlayan köprüden (Cloak Bridge) şehir manzarası en göze çarpan noktalardı.

LC’nin düzenlediği bir ulusal tur programı yoktu veya çok kısıtlıydı diye hatırlıyorum. Ayrıca yurttan tramvaya binip (merkezin tersi yönde) Okounova durağında inip ağaçların arasından 1 kilometre kadar yürürseniz milli park benzeri bir göle (Bolevak) ulaşıyorsunuz. Yerel halk yüzmek için geliyor, basit bir plajı var. Göl kenarı boyunca yürüyüş yapabileceğiniz bir patika, birkaç büfe ve kendi yemeğinizi getirip piknik yapabileceğiniz banklar var. Bana göre Plzen’deki güzel ayrıntılardan birisi burasıydı, ben yokken de birkaç kez gitmişti bizim ekip.
Şehir Şartları
7/10
Yanınızda bir yağmurluk ve ya şemsiye taşımanız iyi olabilir. Şarj adaptörü gerekmiyor. Nevresim takımı gerekmiyor. Yemek yapacaksanız ekipman getirmeniz lazım veya Kaufland’deki Pepco’dan uygun fiyata alabilirsiniz. Plzen’de her gün yapılacak farklı bir aktivite bulmak zor Temmuz ayında, ama düzenli bir şehir, ekibinizle birlikte planlarsanız yine güzel bir staj geçirebilirsiniz. Meksika’dan, Kanada’dan bu şehre gelen insanlar vardı, kendi tercihleri miydi emin değilim ama iyi plan yaparsanız çevre şehirleri gezmek için üs olarak kullanabilirsiniz. Toplu taşıma saatleri, aktivite ve yemek çeşitliliği dışında makul, sakin bir şehirdi.
Genel Bütçe
7/10
Berlin uçak bileti 1000 lira, otobüs aktarmaları 300 lira, diğer geziler 200 lira, bilateral kontrat ücreti 950 lira olmak üzere tüm bir ayın maliyeti 5500 lira oldu. Szeged’deki bir hafta boyunca yemek harcamam neredeyse hiç olmadı ama otobüs biletleri de yaklaşık 300 lira tutmuştu. Bir öğünün maliyeti fast food için 80-100 koruna, restoran için 160-200 koruna civarındaydı. Dışarı çıkınca 30-80 koruna bandında ek harcamam oluyordu. Bazı tarihi binalara, müzelere giriş ücretsizdi; bazıları 40-200 koruna bandındaydı. Plzen kısıtlı olanakları nedeniyle biraz pahalı gelmişti bana, seçenek çok olmayınca fiyatları kabul etmek zorunda kaldığımı hissettim (Budapeşte'ye göre Plzen'de daha az para harcadığımı belirtmeliyim, birim harcama başına Plzen'in verimliliği daha düşüktü, Budapeşte'de para harcamak isteyeceğiniz canlı bir atmosfer vardı ve haftasonu gezileri daha maliyetliydi, ayrıca ilk değişim programım olduğu için savurgandım). LC’nin anlaştığı bir restoran olsaydı çok daha ekonomik olabilirdi, yurtta yemek yapsaydım %30-40 azaltabilirdim yemek harcamalarımı.
Yapılacaklar - Yapılmayacaklar
1)Piknik yapmak isterseniz Bolevak gölüne gidin.
2)Tanıştığınız insanlarla küçük geziler planlayın, Cesky Krumlov iyi bir tercih olabilir.
3)NFDP planlanmış olmasa bile en azından çeşit çeşit lokum götürün, icebreaker olarak kullanabilirsiniz.
4)Biz şuradayız siz de gelin diyenleri mümkün olduğunca kırmayın, geri çevirmeyin.
5)Berlin üzerinden gelmeye çalışmayın veya yola erken çıkın, otobüs saatlerine güvenmeyin.
6)ISIC kartı sanal değil basılı formda alın.