Aalborg

Değişime Puanım
73/100
Değişim Türü
SCOPE
Ülke
Danimarka
Ad Soyad
Özlem Hökelekli
E-posta
ozlemhokelekli@gmail.com
Ay
Ağustos
Yıl
2013
Staj Görülen Üniversite
Aalborg Universitet Hospital
Staj Görülen Bölüm
Cardiology
Karar ve Hazırlık Aşaması
6/10
İlk yurt dışı deneyimimde çok uzaklara gitmeyi göze alamadığımı (Amerika, Japonya gibi) söylemeliyim. Bu benim seçimimi daha çok Avrupa ile sınırlı tutmamı sağladı. Avrupa haritasına baktığımda ise gidebileceğim ülkede aradığım birkaç özellik vardı. Bunlardan ilki o ülkede dil farkına rağmen dil sorunu yaşamayacak olmaktı - yani İngilizce konuşulan bir yere gitmek istiyordum (ve seçebileceğim ülkeler arasında İngiltere yoktu). ikincisi daha sonra meslek yaşamımda çeşitli vesilelerle zaten muhtemelen gideceğim ülkelere (Almanya, İngiltere gibi) gitmektense yolumun kendiliğinden düşmeyeceği ancak ben yolumu düşürürsem görebileceğim ülkeleri görmek istiyordum. Bu düşünceler çocukluktan beri sürekli birer refah, huzur simgesi ve mutlu insanların yaşadığı yerler olarak zihnimde yer etmiş İskandinavya’yı seçmeye beni yönlendirdi. (ki bahsetmeden geçmek olmaz, Danimarka 2013’ün en mutlu ülkesi seçildi) Neden Danimarka derseniz, İskandinavya’dan Norveç kontenjan açmamıştı. İsveç’in staj koşulları sanki biraz daha ağırdı ve Finlandiya’nın tek 1 (unilateralle beraber 2) kontenjanı vardı ve ben ilk kez değişime gideceğim için benimle aynı ülkeye gidecek başka Türklerle de bağlantı kurmak, süreçte onlarla paylaşımda bulunmak istiyordum. Ayrıca bir arkadaşım daha önce Danimarka’da AFS nedeniyle 1 yıl yaşamıştı, onun deneyimlerinin bana yol gösterebileceğini düşündüm (ama öyle olmadı) ve bir arkadaşımın akrabaları Danimarka’da yaşıyordu, onlar da belki sorularımı cevaplardı. (sorularımı cevaplamaktan çok daha fazlasını yapıp beni misafir ettiler, buradan tekrardan sevgilerimi yolluyorum kendilerine) yani demem o ki eğer o ülkeyle önceden bir bağlantınız varsa bu işinizi kolaylaştırır, deneyim her zaman iyidir fakat hiçbir bağlantınız yoksa da hiç üzülmeyin, o ülkeyi ilk keşfeden siz olacaksınız ;)
Hazırlık aşamasında zihnimde ülkeye dair bitmek bilmeyen soruları o bahsettiğim aileye sordum ve gitmeden büyük ölçüde fikir edindim. Asıl zorlandığım kısım ilk kez yurt dışına çıkacağım için pasaport, vize, vize için gerekli belgeleri ayarlamak vb. bürokratik prosedürler oldu ve bunların beni gitmeden evvel yıprattığını söylemeliyim. Bu noktada sıkıntı bu belgeleri ayarlamak değil, belgeler bir şekilde halloluyor; danışacağınız, size yol gösteren birinin olmaması sizi strese sokuyor. Vize almak mecburiyetinde olan az kişi olması ve kendisi bu kişilerden olmadığı için prosedüre aşina olmaması nedeniyle değişim sorumlusunun da pek yardımcı olamadığını söylemeliyim.
Staj
8/10
Danlar işlerini ciddi yaparlar, eğer Danimarka’ya gidecekseniz bunu bilmelisiniz. Klinik stajda her gün hastaneye gidip bir doktor gibi çalışacaksınız ve çok şey öğrenme imkanınız olacak. Kardiyoloji gibi dahiliyenin temel direği bir bölümü seçtiyseniz öğrenecekleriniz açısından çok şanslı olabilirsiniz. Neredeyse tüm hocalar sorularınızı içtenlikle yanıtlar, size öğretme çabası içindedir. Bu fırsatı avantaja çevirmek aslında size bakar: Klinik bilimlerden çok az şey bilip yurt dışında klinik staj seçerseniz fırsatınızı pek de iyi değerlendirmiş olmazsınız. Ben kardiyoloji stajımda gerçekten çok şey öğrendim fakat dahiliyeyi yeni bitirmiş biri olarak düşününce eğer dönem 4’ten sonra staja gitseydim dönem 4’te edindiklerimi, hastaya yaklaşım ve muayene becerilerimi de kullanarak daha çok şey öğrenebilirdim. Bir diğer önemli meseleyse, dil farkı. Her ne kadar Danimarka’da neredeyse tüm halk İngilizceyi çok iyi konuşuyor olsa da hiçbir zaman acile göğüs ağrısıyla gelen hastadan öykü İngilizce alınmıyor. Eğer Danca bilmiyorsanız hiçbir şey anlamadığınız periyotlar olacak. Bu nedenle ana dilini konuşmadığınız ülkelerde klinik staj yazmanızı pek de tavsiye etmem.
Konaklama
10/10
Konaklama hususu Danimarka içinde çok değişken; biz Aalborg ekibi olarak yurtta, tek kişilik odalarda kaldık. Tüm değişim ekibiyle 4 hafta boyu aynı yurtta, aynı katta kalmak, kapı komşusu olmak, aynı mutfakta beraber yemek pişirmek, beraber yemek, yıkamak, beraber markete alışverişe gitmek, akşamları beraber dışarı çıkmak, şehri keşfetmek kelimenin tam manasıyla müthişti! Bu sayede çok iyi arkadaşlar olduk.
Yiyecek - İçecek
6/10
Danimarka pahalı bir ülke; yiyecek içecek kültürleri bizden farklı ve çok çeşitlilik de yok aslına bakılırsa. Bu nedenle fantastik yerel yiyecekler ve içecekler beklentisinde gitmeyin ama aç da kalmazsınız merak etmeyin ;) hele kendi mutfağınız varsa bizim yurttaki gibi, kendi yemeğinizi pişirebilirsiniz. Markette burada olan ürünlerin çoğu var (bulgur dahil).
İçecek deyip de Danimarka’nın Tuborg ve Carlsberg’in ana vatanı olduğunu belirtmeden geçmek olmaz. Buna bir de Aalborg’un yerel içkisi akvavitzi (synapse) eklemek gerekir.
Dil ve Kültür
7/10
Danca’nın telaffuzu İngilizceye hiç benzemiyor, fakat yazılışta bazı kelimeleri benzetip de anlamlandırabilirsiniz. Tıbbi dokümanlarda kısaltmalar İngilizce, hastalıkların çoğu da İngilizceye çok benzer biçimde Danca -en azından kardiyolojide bu böyle. Hasta dosyasını açtığınızda hastanızın temel sorununun ne olduğunu kendiniz anlayabilirsiniz yani.
Danlar oldukça yardımsever insanlar; çekinmeden adres sorabilirsiniz. Sabahları tanımadığınız insanlar size gülümser alışmakta çok sıkıntı çekmezsiniz fakat Türk sıcaklığı da beklemeyin, onlar yardımseverdir fakat sizi kolay kolay da aralarına alıp arkadaşları saymazlar, sizin girişken olmanız ve çabalamanız gerekir. Zaten değişimin çoğunda zamanınızı diğer değişimcilerle geçirdiğinizden Danlarla arkadaş olamazsanız üzülmeyin.
İletişim ve Haberleşme
6/10
Danimarka’da hat çıkarmak en mantıklısı ülke içi iletişimi için. Türkiye ile görüşmekte ise Skype.

Ulaşım
8/10
Kaldığımız yurt hastaneye yürüyerek 3 dk mesafedeydi, bu bağlamda en şanslısı Aalborg ekibiydi eğer daha uzak noktalara gitmek isterseniz otobüs kullanabilirsiniz ve ulaşım pahalı. Bisiklet kullanabilirsiniz, şehir bisikletlerini 20 kron karşılığı bağlandığı yerden alıp kullanıp istediğiniz başka bir bisiklet noktasına bırakarak 20 kronunuzu geri alabilirsiniz ;) Aalborg ve aslında tüm Danimarka öyle pek büyük de olmadığından şehirde çoğu yere yürüyebilirsiniz. Aalborg’da sadece 4 kez otobüse bindiğimi hatırlıyorum, 2’si hava alanına gitmek için olmak üzere.
Gezi - Eğlence
8/10
Aalborg tüm İskandinavya’nın en uzun barlar sokağına sahip, Jomfru Ana Gade. Ankara’ya da İstanbul’la karşılaştırmayın tabii yine de, neticede nüfusu 200.000 olan bir yerden bahsediyoruz ama güzel bir ekibiniz olursa bir akşam barbekü partisine bir akşam veda partisine bir akşam gece gezmesine derken zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız ;) Aalborg’da barlar sokağına cuma gitmek gerekir, bilemedin cumartesi; öteki günlerde in cin top oynar. Hem herkesin su gibi alkol aldığı hem de kimsenin sarhoş olup da birbirine sataşmadığı güzel bir yer Aalborg (en azından rastlamadık)
Şehir Şartları
8/10
Kalabalık büyük şehirlere alışmış birine göre Aalborg çok huzurlu, sakin ve tenha bir yer. Gördüğüm en uzun trafik konvoyunda 20-30 araç filan vardı sanırım ve bu da yaz dönüşü herkesin Aalborg’a döndüğü dönemdi, ben de hemen fotoğrafını çekmiştim Aalborg’da trafik var diye.
Genel Bütçe
6/10
Danimarka’nın öğrenciyi en çok zorlayan yanlarından biri bütçe hususu olsa gerek. Bir kuzey ülkesine geldiğinizin farkına varın buraya geldiğinizde ve fiyatları TL’ye çevirip Türkiye’deki fiyatlarla karşılaştırmak hatasına düşmeyin! Marketleri kendi içlerinde karşılaştırın ve Netto’ya da Fakta’ya gelin alışveriş için :P
Yapılacaklar - Yapılmayacaklar
Yapılmayacaklar: bulunulan şehirde tıkılıp kalmak! Tüm günü işte geçirip bulunulan şehrin bile tadını çıkarmamak!
Yapılacaklar: Bu gerçekten çok uzun bir liste olabilir. Zevkinize göre biraz da kendiniz biçimlendireceksiniz ama biraz fikir vermemde fayda var ;)
Aalborg: Eğer stajınız Aalborg’a çıktıysa bu şehirde geçirecek uzun zamanınız var demektir. Öyleyse tüm yapılabileceklere bir göz atalım:
Mutlaka yurttan çıkıp elde harita ile gezebildiğinizce gezin şehri! Tüm fiyordun kıyısını görün. Fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin!
Kildeparken’da güneşli bir cuma dinlendirici ve keyifli bir piknik,
Limfjorden’da festival denen günlerde –aslında dj eşliğinde müzik- grupça takılmak,
Şehirde belli zamanlarda düzenlenen ücretsiz olan Den Bla Fest’e katılmak ve açık havada canlı müziğin (blues,jazz,…) hiç de alışkın olmadığımız kalabalık olmayan gruplarla tadını çıkarmak ,(15-18 ağustos 2013’te idi geçen yıl)
Şehir merkezini ziyaret (meşhur boğa heykelini unutmadan!)
Aalborg’un yerel içkisi olan akvavitzin fabrikasını gruplarla ziyaret etmek,
Aalborg’daki yurda 15 dk yürüme mesafesindeki gölü (Nordens Kridtgrav) gezmek, muhteşem manzaranın ve huzurun tadını çıkarmak,
Yurdun hemen arkasındaki Molleparken’da gün batımı/gün doğumunu izlemek,
Jomfru Ana Gade’de en azından 1 cuma gecesi geçirmek,
Aalborg’a araçla 30-45 dk mesafedeki Blokhus’ta denize girmek,…
Eğer müze gezmek isterseniz:
Kunsten modern sanat müzesi
Aalborg tarih müzesi
Utzon center
Viking mezarları/müzeleri,…
Daha detaylı bilgi için visitaalborg.com u tıklayınız.
Aarhus: Aalborg’dan sonra en çok zaman geçirdiğim iki şehirden. Burada gezilecek yerleri daha çok fikir vermesi açısından yazıyorum. 1 ay boyu orada yaşamış olanlar size daha detaylı bilgi verebilir.
Den Gamle by (eski şehir merkezi)
Şehir merkezindeki büyük katedral
Aarhus modern sanat müzesi, Rainbow Panaroma(mutlaka!)
Aarhus Üniversitesi’nin yeşil kocaman kampüsü,
Geyik parkı,…
Kopenhag:
Kanal turu,
Slot’lardan (eski saray) en az 1i,
Nyhavn’da bir gündüz ve gece,
Botanik parkı,
Tivoli,
Tüm şehri turlayarak meşhur deniz kızı heykeline yürümek, (biraz uzun bir yol şehir merkezinden ama şehri gezdim demek için şart bana kalırsa ;))
Christiania ( mutlaka!!!)
Burada yalnızca çok azını paylaşabildim deneyimlerimin, görüşlerimin. Lütfen sorunuz olursa benimle iletişim kurmaktan çekinmeyin. Deneyimli birinden dinlemek her zaman faydalıdır, unutmayın ;)